The Last Hangover

 ‌‌   
     Zorlu Performans Sanatlarında Aralık ayında Da Vinci İle Akşam Yemeği etkinliğine katılmıştım. Sanat tarihçisi Celil Sadık Rönesans döneminin dahi adamı Leonarda Da Vinci'nin Son Akşam Yemeği eserinin sırlarını ve tablo ile ilgili bazı iddia ve komplo teorilerini de anlattığı çok güzel bilgilendirici ve eğlenceli bir sunum yapmıştı. Tabi sadece Son Akşam Yemeği değil, Mona Lisa'nin da yaşadığı macerayı ve nasıl popüler olduğundan da bahsetmişti. Celil bey'i yakından tanımam ama Sanatın Tarihi adlı instagram sayfasını zevkle takip ediyorum. Konuyu nasıl Netflix dizisine bağlıcam diyorsunuz ya da hade lan ne alaka diyorsunuzdur. O gün etkinlikte sürpriz bir seyirci vardı Metin Uca. Hani şu 'Passaparola' programını sunan, sosyal medya mecrasında kendini entelektüel sanan gavat var ya, hiç sevmiyorum çok boş yapıyor. Neyse etkinliğin soru cevap kısmında mikrofonu rica edip The Last Supper ile ilgili bir film önerdi. Tabi ben de meraklıyım ya hemen not aldım. Tavsiyesinde sonra spoiler vermeden de kısa bir ekleme yaptı. Konuşmasında aşağı yukarı şunları ifade etti ' çok güzel bir sanat eseri olmuş, bazı şeylerin eleştirilebilir olmasını gösteren , kara mizahın güzel bir örneği olmuş, Türkiye'de buna benzer bir film yapılsa sonuçlarının neler olabileceğini benim kadar sizlerin de bildiğini düşünüyorum, umarım bu tür mizahın ülkemizde de görmeyi temenni ediyorum. ' Şimdi Metin bey, sanırım inanç olarak inançsızlığı tercih etmiş biri yani beni hiç ilgilendirmeyen bir konu ama kendisi Hristiyanlığı itin götüne sokan mizahların İslamiyet için de olmasını temenni ediyor . Neyse konumuz Metin Bey' in görüşünden ziyade tavsiye ettiği film yani The Last Hangover. Adı size bir iki şey çağrıştırıyor olabilir, özellikle izlediğinizde bunu daha iyi anlıyorsunuz. The Last Hangover, the last kelimesi The Last Supper'dan, Hangover kelimesini ise The Hangover filminden aldığı açık. Öncelikle, The Last Supper freski, İsa Peygamberin Romalılar tarafından alıkonulmadan önce havarileriyle yediği son akşam yemeğini temsil eder. The Hangover ise izleyenler bilir; bir grup , arkadaşlarından biri evlenecek diye gidip güzel bir gece yaşayalım deyip felekten bir gece geçirip ertesi gün ne olduğunu flashbacklerle hatırlamaya çalışıyorlar. The Last Hangover'ın konusu da buna benzer ilerliyor.
İsa Peygamber 12 havarisini bir araya getirip, içlerinden birinin kendisine ihanet edeceğini söyleyip, madem ölücem bari felekten bir gece yaşayalım deyip gece boyunca içiyorlar, tabi ertesi sabah kalktıklarında İsa Peygamberin ortadan kaybolduğunu anlayıp geceyi flashbacklerle hatırlamaya çalışıyorlar. 
       Kısacası bir inancın mensuplarını itin götüne sokuyorlar. Ben bu dinin mensuplarını da anlamıyorum hiçbiri de ne yapıyorsunuz falan dememiş. Neymiş kara mizah, neymiş gülüp geçelim. Ofansif mizah adı altında yapılan orospu çocukluğuna karşıyım. 
        Bunu sadece din bazında almıyorum , aile değerleri kültür gibi kavramları da ofansif mizah yani orospu çocukluğu adı altında yok ediliyor. Bu kara mizah adı altındaki yozlaştırma ülkemizde de görmek isteyen sürüyle insan mevcut. Bi de şu var parodi, bu tassak geçmenin sanatsal adı da parodi, bazı şeylerin parodisi elbette yapılabilir ama dini değerlerin bu şekilde aşağılanması doğru bir parodi değildir. 
        Netflix dizi/filmlerinin içeriği de hep dini bir safsata olarak görme, her dizi de eş cinsel karakter öne çıkarma gibi yapımlar olduğunu kolayca anlayabilirsiniz. Bu her iki öğeyi de The Last Hangover filminde görebilirsiniz. 

Yorumlar

Popüler Yayınlar