Avustralya Türkleri ile Ilk Tanışmalar
Avustralya'ya gelmeden önce bi arkadaşım, Türkiye'de iken özel şirkette çalışan bi beyefendi ye İngilizce dersi vermem için aracılık etti. Eğer gerçekten bu dili öğrenmek istiyorsa vakit ayıracagimi söyledim çünkü henüz kolejde öğretmenlik yapmayı yeni bırakmıştım ve açıkçası herhangi birine ders vermeyi istemiyordum. Neyse konuştuk ettik , sürekli yurtdışı seyahati yaptığı icin temel seviyede olan ingilizcesini ileriye seviyeye götürmek istediğini belirtti.Kabul ettim nedense, mesafesi uzak olmasına rağmen. Bi kaç hafta ders verdim sonra dersler yoğunluktan iptal edilmeye başlandı ama son dersi vermeden aramızda ufak bi muhabbet geçti, benim şuan ne iş yaptığımı ve planlarımı sordu ben de o ara eğlence sektöründe günlük islere gidiyordum onu anlattım arada da work and holiday vizesine başvurduğumu ve 3-5 aya vize alıp Avustralya'ya gitme ihtimalim oldugunu söyledim tabi ilgisini çekti oralarda tanıdık olup olmadığını sordu benim de nedense koca kıtada tek bi tanıdığım bile yoktu, ardından vize çıkınca kendisiyle irtibate geçmemi ve bana orada kalacak yer konusunda yardımcı olmaları için bazı arkadaşlarından rica edeceğini söyledi ben de tamam deyip konuyu kapattım . Aradan zaman geçti, pandemi girdi benim vizenin süresi bitti tekrar kapılar açıldı derken vizemi iade ettiler . Ben de vizeyi aldığımın ertesi ayı uçak biletimi ayarladım , bi hafta kala da bu beyefendiyi aradım tabi ben ne olur olmaz diye hostel bakıyorum , sağolsun hemen dönüş yapıp bana bi iki numara verip iletişime geçmemi söyledi . Denileni yaptım iletişime geçtim, saat farkından dolayı dönüş biraz geç oldu ama olumlu yanıt aldım.
Abu Dhabi aktarmalı Melbourne Tullamarıne Havalimanı'na indim orada irtibata geçtiğim kişi havalimanından beni aldı ve eski depo ama içerisi dayalı döşeli eve dönüştürülmüş bi yere, goturdu sağolsun gece geldiğim icin de yiyecek birseyler getirmeyi de unutmamisti. Kaldığım yer Melbourne' tren mesafesiyle 20 dk lik bi yerdi , 2 hafta boyunca burada konakladım o sırada, burdaki hayatı gözlemledim sürekli Melbourne gezmeye gidip geldim . Ardından Facebook üzerinden kendime bi iş buldum Melbourne çok sevdiğim için de fazla uzaklaşmak istemedim 2,5 saat uzaklıkta bi mesafe de iş buldum .
Shepparton diye bi şehre geldim buraya gelmeden once Diyanete ait cami olup olmadığını araştırdım biraz, hem cumaya gider hem de bölgedeki Türklerle tanışırım, dedim . Tabi biraz çalıştığım yerin konumuna bakınca diyanetin camiisinin 10 km kadar bi mesafesi olduğunu gördüm benim kaldığım yer çiftlik evi gezginlerin çalışmak için gelip bi süre sonra ayrıldığı bi yerdi şehir merkezine de bi araçla bi 10 dk mesafesi vardi toplu taşımaya da uzak oldugum icin ya taksi ya da otostopla gitmem gerekiyordu ben de gitmemeyi tercih ettim. Sehre geldikten 1 ay sonra ramazan ayına girdik , saclarımı Türkiye'den geldiğimden beri hiç kestirmemiştim bi haftasonu tatilinde berber bulmak icin bisikletimi aldim kendimi attım disari sehir merkezinin yolunu tuttum . Madem berbere gidicem turk bi berbere gideyim dedim ,google da aradım ama bulamadım ben de tesadüf yol üstünde 'Gözleme' yazan yere girdim tipler direk belliydi zaten ordaki abiye sordum o da hemen karşı pasajda Çağıl’ın yeri var eğer kapatmadıysa yakalarsın dükkanda dedi o gün de cumartesi saat 15:00 sıraları Türk mantığı erken kapatmaz bu deyip direk gittim tabi haklı çıktım kapatmamıştı ,tabelayı gördüm zaten içimden patladım Broken Comb dükkanın adi google translate yapmış güzel abim neyse ama kapatmak üzereydi ayak üstü hemen yakaladım yarım saattir burayı arıyorum dedim o da müşteri kabul etmiyorum şimdi kapatıcam deyip biraz baktı 2 sn düşündü sonra gel tamam dedi.
Traşı olurken muhabbet ediyoruz tabi klasik berber. Çağıl abi, 5 sene önce Samsun'dan doğru dürüst çıkmadan evlilik yoluyla Avustralya'ya gelmiş 5 yaşında da Allah nazarlardan saklasın çok tatlı da bi çocuğu var. Ud elinde dükkanda can sıkıldıkça çalıyormuş. Çağıl abi oradayken yeni olduğum icin Türklere dikkat et kimseye borç verme kumardan uzak dur gibi tavsiyeler veriyor . Ramazan ayında oldugumuz icin niyetli olup olmadığımı sordu ben de niyetli olduğumu söyledim . O zaman diyanetin imamı beni iftara davet etti sen de gel ben niyetli değilim ama imam sevdiğim bi insan dedi. Ben de maalesef abi gelemeyeceğim çünkü bisikletime güvenmiyorum mesafe de uzak bana , sorun değil sen eve git bana konum at seni evden alıp evine bırakıcam dedi .Ben de tamam dedim. Tiras bitti parayı uzattım yok benden olsun dedi ısrar etmeme rağmen para kabul etmedi. Ordan ayrildim bisikletle eve döndüm duşumu aldım hemen, burdaki berberler saç yıkama yapmıyor saçı kes gönder hesabı. Çağıl abi beni aldı iftar çadırına götürdü yemek kuyruğunda beni ordaki hemen hemen bütün Türkler ile tanıştırdı çoğu burda contractor işi yapıyor ,işçi bulma üstleniciliği.
Memleketler genelde buram buram Anadolu , yıllar önce Avustralya’nın'nin dünyadan işçi topladığı zamanlar o zaman icin dil bilme şartı yok , bi kısmı da son 10 yıl içerisinde evlilik yolu ile gelmiş.
Menümüzde kavurma , çorba pilav hurma baklava vardı tadı da gayet lezzetliydi.
Aksam ezanı kılındı,
Çağıl abi seni bi de kahveye götüreyim bi Türk kahvesi iç dedi. Turk kahvesine gittik , içeri girdim klasik türk kahvehane havası, dayılar tipler tam okay kayıt oyunu oyuncuları tipler de kaymış artık uyuşturucan mıdır nedir anlamadım çünkü uyuşturucu çok yaygın olduğunu söylemişti Çağıl abi. Herkesin keyfi yerinde tabi .
Kahve çay içildi daha sonrasında beni diğer bi abi bıraktı eve ,o da burdaki Türklere karşı dikkatli olmamı kimseye borç vermemi tembihledi ,uyuşturucudan uzak durmamı ve yaklaşık 5 sene önce eşinin kardeşlerinden birinin uyusturucu yüzünden öldürüldüğünü söyledi. Böyle bitti gün bakalım daha neler görücez.
Yorumlar
Yorum Gönder