Diyanet Kapatılsın, Camiiler Açılsın !!!


       Bundan 2 hafta önce bizim mahalledeki yani her zaman gittiğim camiiye cuma namazı için gittim. Cuma namazı çıkışında camii duvarına asılan gayet belirgin bir uyarı dikkatimi çekti. Dikkatlice baktım okuyunca da utandım, aynen şöyle yazıyordu 'CAMİİNİN BAHÇESİNDE TOP OYNAMAK YASAKTIR'


    Yanlış anlamayın  bu uyarı profesyonel futbol kulüpleri futbolcuları için  asılmadı. Sokaktan geçen arabalardan , yavşak amcaların şikayetinden, çocuğum uyuyor az ötede oynayın diyen annelerden kaçıp en güvenli gördüğü camiiye top oynamaya gelen çocuklara yazmışlar. Evet  çocuklar için yazmışlar. Hani hemen hemen her hafta camii imamlarinin hutbeden 'çocuklarımızı  camiiye alıştıralım , imanlı gençler olarak yetişsinler, gelecek nesil mabedlerine sahip çıksın, onları alıştıralım camiiye, sevdirelim, beraber  gelin çocuklarınızla' dedikleri kişilere yani ÇOCUKLARA yazmışlar . Ertesi hafta aynı yerde cumaya gittim gene,   bu sefer diyanet tarafından cuma hutbesi vermesi için gönderilen  imam vardı , imam çocuklarla ilgili az önce yukarıda tırnak içinde yazdığım ifaderi aşağı yukarı söylüyordu tabi ben içimden 'hoca sen ne diyorsun ya, camiinin duvarında ne yazdığından haberin var mı, top oynamak yasak yazıyor, yani camiiye gelmeni istediğin çocuklara  avluda top oynamayın, gidin ötede oynayın diyorlar bu camiinin yetkilileri, o çocuk top oynarken kovalandığı  camiiye neden gelsin, sokakta  oynamasina izin vermeyin araba çarpar, arsada oynatmazsin piç bir amca çıkar topunuzu keserim diye tehdit eder, teyzenin biri çıkar çocuk uyuyor der kovar, aq bu çocuklar nerde top oynasın, nerde oyun oynasın' diye geçirdim içimden.

       Diyanetin bir olayı daha var ki  çok dert ettiğim ve canımı  ciddi derecede sıkan bir uygulaması, 'Camii Kapatmak', evet yanlış okumadınız diyanet camiiyi kapalı tutun yetkisi vermiş. Nasıl mı, gece yatsı namazından sonra camiileri kitliyorlar, sürekli ülkenin şu yüzde bilmem kaçı müslüman dediğimiz ülkede yatsı namazından sonra camiiyi kapatıyorlar,  böyle birşey olabilir mi ya. Bir gün Sariyer'de  oturan arkadaşıma gidecektim hava hem yağmurlu hem de soğuk, arkadaşım ben seni HacıOsman metrosundaki otobüs durağından alırım dedi, tabi ben de erken varmıştım beni alacağı yerden, aşağı yukarı bir saat vardı arkadaşımın gelmesine ben  de o ara en yakındaki camiiye yatsı namazı için uğramak istedim ama ne görelim camii kapalı, ne son cemaat yeri açık ne de uygun bir yer, camiiye kadar ıslandığımla kaldım. Ama o gece içimden dinayete o kararı veren her kimse etmediğim küfür kalmadı, bir camii nasıl kapalı olabilir. Yok hırsızlık oluyor, yok halılar çalınıyor, yok avizeler çalınıyor. Abi bırakın bu işleri, tut bir görevli gece orda konaklasın, yüzlerce  evsiz insan var, sokakta yatıp kalkan gençler var, çok mu zor bir tanesine maaş bağlayıp hem camiiye bakmasını isteyip hem de orda kalmasını sağlamak. Ulan sadece  bir cuma çıkışı toplantılan yardımla o adamın maaşını ödersin. Bırak camii açık kalsın, bırak camisinin bir köşesine sessizce kıvranıp yatsınlar, bırak gecenin bir vakti sıkılıp camiiye ibadete gelsinler, bırak sessizce dua etsinler, bırak camiide huzur bulsunlar. Saçma sapan kararlarla  insanları hem dini kurumlardan    hem de ibadethanelerden soğutuyorsunuz.

          Şimdi de bugün çıkan bir diyanet skandalına daha şahit olduk, 'Sosyal Konut Projesi fetvası ;Kamu Bankalarının Faizi Caizdir'. Pardon ama sayın diyanet yetkilileri siz iyi misiniz? Tefe/Tüfe'nin işin içerisinde olduğu birşey nasıl caiz oluyor, yıllardır faize bulaşmadan ev sahibi edindirebileceğiniz yollar varken, devlet eliyle vatandaşa ödeme kolaylığı sağlayan ama her sene Tefe/Tüfe'nin de içerisinde olduğu bir ödeme şekline nasıl caiz dersiniz. Bildiğin faiz lan bu devlet kolaylık sağlıyor diye adı değişmiyorki. Her sene Tefe-Tüfe oranlarına göre taksit ödemeleri artıyor, orta da sabit bir ödeme yok ki. Diyanet lafı eveleyip geveliyor. Ha șöyleki devlet, eğer Toki'nin fiyatı neyse, kaç yıl ödeneceğine bağlı olarak, o yılları da gözde önünde bulundurarak,  fiyatı sabitleștirip satışa sunsaydi faiz yok derdik,  fiyat sabit her sene Efe/Tüfe artışı  olmasaydı tamam derdik de bu yapılan düpedüz faiz la kimi yiyor bunlar, bu karar nasıl çıkıyor aklım almıyor. Haram haramdır, dini hükümler kesin ve net verilmeli.Diyanetin bu akilalmaz kararları müslümanları kendinden uzaklaştırdığı gibi, İslam'a saldırmaya çalışan insanlara da fırsat vermekteler. Sosyal medyada sürekli, diyanetin üstü kapalı açıklamaları yüzünden, kutsal kitabımız ve hadislerimizin, veya dinimizin  'güncelleme' yaftasiyla alay edildiğini görmüyorlar mı? Faizi olduğunu bilip  başka çare yok deyip TOKİ'ye giren insanları anlıyorum ama bu tür konularda daha hassas olan Müslümanların bu karardan sonra faize bulaşmalarinin vebalini kim verecek bunu da düşündüler mi? Ben faize bulaşabilicegimi bile bile girdim, ya bu konuda hassas olanlar ne olacak? Şimdi ortalığı karıştıran bu kadar karar ve uygulamalardan sonra diyanetin kapatılması daha hayırlı olmaz mıydı? 

Yorumlar

Popüler Yayınlar